5 Haziran 2011 Pazar

Galatasaray Neden Şirketlerini Birleştirmek Zorundaydı?

Bildiğiniz gibi Galatasaray’da çok uzun zamandır gündemde olan şirket birleşmesi sağlandı. Senelerdir yapılması gereken ilk şey olarak haklı gerekçelerle önplana alınan bu konuyu beraberce tartışalım.

Şirket Yapıları

Galatasaray SK’ne bağlı şirketlerden iki tanesi GS Futbol AŞ ve GS Sportif AŞ’di. (Kuruluşu 1997) Galatasaray bu şirket modeline geçtikten sonra Nisan 2002’de borsaya kote olmuştur. Ancak olurken stratejik bir hata yapmış, nitekim o hatanın bedelini şirketleri birleştiremediğimiz sürece de fazlasıyla ödemiştir. (Yeri gelmişken belirtmekte fayda var; Beşiktaş JK hariç Fenerbahçe SK ve Trabzon SK’nın da borsaya açılım modeli bizimki ile aynıdır).

Şöyle ki;

Kulübün elde ettiği gelirleri ve kulübün çatısı altında kurulan şirketlerin sağladığı ticari kazançları, İMKB’ye kote edilen Sportif A.Ş.’ye devir edilmiş ve kulübün tüm giderleri ise kulüp bünyesinde bırakacak şekilde oluşturulan bir yapı ile borsaya açılınmıştır.

Yani tüm gelirler Sportif AŞ’ye, tüm giderler Futbol AŞ’ye verilmiştir. Böylece Futbol AŞ’deki zarar gün be gün büyürken, hissedarlarına temettü dağıtmak zorunda olan Sportif AŞ hiçbir gider göstermeden kemiksiz karın üzerine konmuştur. Sportif AŞ futbolculara ödenen bedellere bile elini sürmezken; yayın gelirleri, sponsorluk gelirleri, reklam gelirleri, lisansiye bedelleri, UEFA ve TFF’dan gelen gelirlerin tamamını mali tablolarına yansıtma kabiliyetine haizdi. Kısacası; finansman harcaması gerektirmeyen ve birçoğu vergiden muaf bu gelirler bizi ciddi temettülerle yüz yüze bırakmıştır.

Halka Arz

Nisan 2002’de GS Sportif AŞ’nin %16’sı borsaya kote edilmiştir. Bu halka arzın %65’i yurtdışında bu işle uğraşan şirketlerce alınmış, GSK kasasına 21 milyon $ gelir sağlanmıştır. Bu girdiye rağmen 2001-2006 döneminde toplam 62 milyon TL temettü dağıtılmak zorunda kalınmıştır.

2000 yılında Faruk Süren’in vizyon / stratejik ortak söylemleri ile ortaya attığı, çoğu kişinin de istikrar adına onayladığı AIG operasyonu yapılıştır. Yani GS Sportif AŞ’nin %21,05’i söz konusu ABD şirketine verilmiştir.

Sonraki süreçte kulüp bu hisseleri geriye almaya çalışmış, bu olay dava konusu olmuştur. Kulübün böylesi bir maddi külfetin altına girememesi sonrası şimdiki başkan Ünal Aysal devreye girerek söz konusu hisseleri 23.5 milyon $’a satın almıştır. Ancak ilerleyen dönemde GSK nakit olarak bu bedeli Aysal’a ödeyemediği için bu hisseler bir kez daha el değiştirmiştir. 38,6 milyon $’a yabacı kuruluşlara satılmıştır. (Nisan 2006)

Bu operasyon ve ikincil halka arz nedeniyle GSK’nün Sportif AŞ’deki hisse oranı %62,95’e düşmüştür.


QVT & Ünal Aysal

Uzunca bir süre bu hisselerin çoğu QVT isimli firmanın elindeydi. Hatta konuyla ilgili Galatasaray SK ilgili şirket ile davalık olmuştur. Ancak GSK İMKB’ye şirketlerin birleşmesi için gerekli başvuruyu yapmış, çıkan onayın ardından (hisse değeri 155 TL’den) tüm hisse sahiplerine çağrı yapılmıştır. Şirket birleşmesi için alınan karar sonrası en önemli adım bu hisselerin geri toplarken ortaya çıkan finansmanın sağlanması ve belki de daha önemlisi QVT ile anlaşılması olarak ortaya çıkmıştı. Bu sorun şirket birleşmesi öncesi halledildi.

Yakın dönemde şirketler birleştirilerek; futbolda oluşan gelir ve gideriyle halka açık olan bir şirket statüsüne gelmiş, yüksek temettü dağıtan sadece gelirleri içerisinde barındıran şirket yapısı ortadan kalkmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder