7 Haziran 2011 Salı

7 Haziran 1987



14 sene bekleyen taraftarın salkım saçak Ali Sami Yen'i doldurduğu gündür bugün. Sabrın sonunun en güzel selamet olduğu gündür. "Sen şampiyon oldun işte!" diye ayakların betona sertçe çarpıldığı, sarı ile kırmızının en Derwall halidir...

6 Haziran 2011 Pazartesi

Engelsiz Aslanlar Şampiyonluk Maçında

Türkiye'nin tartışmasız biçimde gelmiş geçmiş en başarılı takımı olan Engelsiz Aslanlar yarın şampiyonluk maçına çıkıyor. 7 Haziran Salı günü Sinan Erdem Spor Salonu'ndaki maç 18:00'da. Rakip Beşiktaş. Takımımız maçı kazanırsa 5. kez üst üste şampiyon olmayı başaracak!

Galatasaray'a Nasıl Üye Olamazsınız?

Galatasaray Spor Kulübü’ne üye olmak herhalde tüm Galatasaray taraftarlarının gönlünde yatan bir sevdadır. Oysa bilindiği gibi Galatasaray’a üye olmak ülkemizdeki ve dünyadaki birçok dernek / oluşum / spor kulübü vb. topluluğa üye olmaktan çok daha zordur. Galatasaray kapalı bir camiadır.
Hali hazırda Galatasaray’ın 2011 Haziran itibariyle sadece 8.750 aktif üyesi bulunmaktadır. Kurulduğu günden bu yana ise sadece 15.695 kişi bu onurlu üyeliğe kavuşma şansına sahip olmuştur.
Galatasaray Spor Kulübü Derneği Tüzüğü’ne göre üyelik şartlarının aslında diğer derneklerden çok da bir farkı olmadığı görülür. Kurucu sıfatı ile Galatasaray Lisesi’ne tanınan ayrıcalıklar elbette en belirgin farklılıktır.
Ancak iş; tüzük dışında, yazılı olarak görülmeyen bazı daha da derinleşir, farklılaşır. Bazen yazılanların bile önüne geçen ve tartışmalara yol açan uygulamalara aşağıda değineceğiz.
Her yıl kulübe kaydı açık üye sayısının %3 (yüzde üç)'ünden fazla olmamak kaydıyla üye kabul edilebilir. Üyelik kabulündeki gruplamalar ise şöyledir:
A Grubu - Galatasaray Lisesi'nde en az iki yıl okumuş olanlar.
B Grubu- Kulüp Başkanının önerisi ile takvim yılı başına en fazla 15 (on beş) kişi, başka bir kayıt aranmaksızın üye olabilir.
C Grubu- En az 5 (beş) yıl süre ile amatör veya profesyonel olarak  Kulüp adına yarışmalara katılmış, spor yaşamını Kulüpte tamamlamış, bu hususu Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü veya ilgili federasyondan alınan yazılı belge ile kanıtlamış ve spor yaşamını tamamladıktan sonra 5 (beş) yıl içinde üyeliğe başvuran sporcular. (Kulüp menfaatleri doğrultusunda transferi gerçekleşen sporcular Yönetim Kurulu kararı ile spor yaşamını Kulüpte tamamlamış olma koşulundan muaf tutulabilirler)
D Grubu- En az 5 (beş) yıllık üyelerin çocukları ve eşleri.
E Grubu- Yukarıdaki grupların dışında kalanlar.
Yukarıda bahsi geçen %3’lük kontenjana A ve C grupları dâhil değildir. Üyelik için başvurular her yılın 1 Haziran - 31 Ağustos tarihleri arasında olur. Üyelik formunda mutlaka kaydı açık ve 5 yıllık kıdeme sahip iki üyenin imzası bulunmalıdır. Değerlendirmeler Sicil Kurulu tarafından yapılır ve Yönetim Kurulu’na sunulur.
Üyeliğe kabul edilen kişinin giriş ödentisi ödemesi gereklidir. Giriş ödentileri de gruplar bazında sınıflanmıştır:
Galatasaray Lisesi Mezunları 600 TL,
Aile Bireyleri 2.500 TL;
Bu Kategoriler Dışındaki Müracaatlar 10.000 TL,
Sporculuktan Üye Olanlar 1.250 TL.

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi bazen yazılı olmayan kurallar yazılı kuralların önüne geçer ve uygulanır. Bu tüzüğe aykırı uygulamalar,  büyük tartışmalara neden olsa da sonuç alınamaz. Tüzük tadilatından önce, Polat yönetimi döneminde üye alımları her dönemde tartışma konusu olmuştur. Zira bu dönemde liseliler özellikle genç lise mezunlarını toplu halde üye yaparlarken, Polat ve yönetimi de kendisine yakın isimlerin tamamını üye yapmışlar. Nitekim tüzük tadilatı için genel kurul üç kere toplanmak zorunda kalmıştır. Büyük pazarlıklar yapılmış, tüzük taslağında yer alan Galatasaray Üniversitesi’ne ayrılan 30 kişilik kontenjan bile liselilerin büyük tepkisi ile geri çekilmiştir.
Kulübün tutucu kesimi değil Galatasaray’ın taraftar kitlelerine açılacağı sağlıklı bir modeli tartışmak, Galatasaray Üniversitesi’nin ismine dahi katlanamamıştır. Yönetim de bu kesimlerin üyelikle ilgili kısıtlayıcı taleplerine uluslar arası denetim maddeleri getiren maddeler karşılığında göz yummuştur. Tüzük tadili için üçüncü kez toplanan genel kurul uluslar arası denetim maddelerinin tüzüğe eklenmesi kabul edilmiş, ancak üyelik maddelerinde genişleme sağlanamamıştır.
Sicil Kurulu’nun başvuru yapanları yüz yüze görmediği Galatasaray’da başvurular araya giren hatırlı kişiler sayesinde gerçekleşir. Torpilsiz, tanıdıksız bir şekilde Galatasaray Spor Kulübü’ne üye olmak neredeyse imkânsızdır. Hele liseli ya da üye çocuğu değilseniz, gönül verdiğiniz renklere üye olarak da katkı sağlamak isteyen ve bunun için 10.000 TL’yi bile ödemeyi göze almış olmanız yeterli değil. Önce liseliler, sonra sporcular ve üye çocukları en son da eğer kontenjan dolmamışsa sıra E Grubu’na gelecektir. E Grubu’nda da yönetimde eşiniz dostunuz yoksa ya da Sicil Kurulu’nu sizin için arayacak hatırı sayılır bir Galatasaraylı yoksa işiniz çok ama çok zordur.
Galatasaray Spor Kulübü’ne üye olmak isteyenler detaylı bilgiye http://www.galatasaray.org/kulupbilgi/pages/uyeprofil.php adresinden ulaşabilirler.

5 Haziran 2011 Pazar

Galatasaray Neden Şirketlerini Birleştirmek Zorundaydı?

Bildiğiniz gibi Galatasaray’da çok uzun zamandır gündemde olan şirket birleşmesi sağlandı. Senelerdir yapılması gereken ilk şey olarak haklı gerekçelerle önplana alınan bu konuyu beraberce tartışalım.

Şirket Yapıları

Galatasaray SK’ne bağlı şirketlerden iki tanesi GS Futbol AŞ ve GS Sportif AŞ’di. (Kuruluşu 1997) Galatasaray bu şirket modeline geçtikten sonra Nisan 2002’de borsaya kote olmuştur. Ancak olurken stratejik bir hata yapmış, nitekim o hatanın bedelini şirketleri birleştiremediğimiz sürece de fazlasıyla ödemiştir. (Yeri gelmişken belirtmekte fayda var; Beşiktaş JK hariç Fenerbahçe SK ve Trabzon SK’nın da borsaya açılım modeli bizimki ile aynıdır).

Şöyle ki;

Kulübün elde ettiği gelirleri ve kulübün çatısı altında kurulan şirketlerin sağladığı ticari kazançları, İMKB’ye kote edilen Sportif A.Ş.’ye devir edilmiş ve kulübün tüm giderleri ise kulüp bünyesinde bırakacak şekilde oluşturulan bir yapı ile borsaya açılınmıştır.

Yani tüm gelirler Sportif AŞ’ye, tüm giderler Futbol AŞ’ye verilmiştir. Böylece Futbol AŞ’deki zarar gün be gün büyürken, hissedarlarına temettü dağıtmak zorunda olan Sportif AŞ hiçbir gider göstermeden kemiksiz karın üzerine konmuştur. Sportif AŞ futbolculara ödenen bedellere bile elini sürmezken; yayın gelirleri, sponsorluk gelirleri, reklam gelirleri, lisansiye bedelleri, UEFA ve TFF’dan gelen gelirlerin tamamını mali tablolarına yansıtma kabiliyetine haizdi. Kısacası; finansman harcaması gerektirmeyen ve birçoğu vergiden muaf bu gelirler bizi ciddi temettülerle yüz yüze bırakmıştır.

Halka Arz

Nisan 2002’de GS Sportif AŞ’nin %16’sı borsaya kote edilmiştir. Bu halka arzın %65’i yurtdışında bu işle uğraşan şirketlerce alınmış, GSK kasasına 21 milyon $ gelir sağlanmıştır. Bu girdiye rağmen 2001-2006 döneminde toplam 62 milyon TL temettü dağıtılmak zorunda kalınmıştır.

2000 yılında Faruk Süren’in vizyon / stratejik ortak söylemleri ile ortaya attığı, çoğu kişinin de istikrar adına onayladığı AIG operasyonu yapılıştır. Yani GS Sportif AŞ’nin %21,05’i söz konusu ABD şirketine verilmiştir.

Sonraki süreçte kulüp bu hisseleri geriye almaya çalışmış, bu olay dava konusu olmuştur. Kulübün böylesi bir maddi külfetin altına girememesi sonrası şimdiki başkan Ünal Aysal devreye girerek söz konusu hisseleri 23.5 milyon $’a satın almıştır. Ancak ilerleyen dönemde GSK nakit olarak bu bedeli Aysal’a ödeyemediği için bu hisseler bir kez daha el değiştirmiştir. 38,6 milyon $’a yabacı kuruluşlara satılmıştır. (Nisan 2006)

Bu operasyon ve ikincil halka arz nedeniyle GSK’nün Sportif AŞ’deki hisse oranı %62,95’e düşmüştür.


QVT & Ünal Aysal

Uzunca bir süre bu hisselerin çoğu QVT isimli firmanın elindeydi. Hatta konuyla ilgili Galatasaray SK ilgili şirket ile davalık olmuştur. Ancak GSK İMKB’ye şirketlerin birleşmesi için gerekli başvuruyu yapmış, çıkan onayın ardından (hisse değeri 155 TL’den) tüm hisse sahiplerine çağrı yapılmıştır. Şirket birleşmesi için alınan karar sonrası en önemli adım bu hisselerin geri toplarken ortaya çıkan finansmanın sağlanması ve belki de daha önemlisi QVT ile anlaşılması olarak ortaya çıkmıştı. Bu sorun şirket birleşmesi öncesi halledildi.

Yakın dönemde şirketler birleştirilerek; futbolda oluşan gelir ve gideriyle halka açık olan bir şirket statüsüne gelmiş, yüksek temettü dağıtan sadece gelirleri içerisinde barındıran şirket yapısı ortadan kalkmıştır.

4 Haziran 2011 Cumartesi

Önce Bedelsizdi, Artık 1.5 milyon TL

Ortada, taraflarının Galatasaray Spor Kulübü, TOKİ, bakanlık, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, Maliye Bakanlığı belediyenin olduğu bir protokol var. Üzerine basıldığında büyüyen yukarıdaki protokolde de net biçimde Aslantepe için Galatasaray'ın herhangi bir üst kullanım hakkı bedeli ödenmeyeceği yazılı.

Ne oluyorsa oluyor ve Galatasaray, Türk Telekom Arena’dan sağladığı gelirlerin yılda 1.5 milyon lirasını “amatör spor”a, reklamın yüzde10’unu ve isim hakkından bir bölümü GSGM’ye aktarmak zorunda kalıyor. Bir işler dönüyor ama... 

Galatasaray Spor Kulübü Üyeleri Nasıl Fişlendi?



Adnan Polat yönetimi gitti. Ama giderken de tam bir "ben yandım, Galatasaray da yansın" mantığı güderek gitti. Açılan davalar, hazırlanan videolar, yayılan mesnetsiz dedikodular... Yukarıda Mart ayında yapılan ve 9 saat sürerek yönetimin idari yönden ibra edilmediği genel kuruldaki görüntülerin kesilip biçilmesi ile oluşturulmuş video var. Videoda yönetimi eleştiren isimlere yapılan yakın çekimler, görüntülerin üzerlerine farklı görüntülerin eklenmesi vb. çirkinliklere tanıklık etmek insanı üzüyor. Televizyona bile yansıyan bu videoyu arşiv amacıyla Vişneye Çalan Kırmızı'ya ekliyorum.

Drogba Galatasaray'ın Kapısından Nasıl Döndü?

Tarih 30 Mayıs 2002. Futbol Menejeri olan, aynı zamanda da Galatasaray Spor Kulübü üyesi olan Tunç Üner'in dönemin başkanı rahmetli Özhan Canaydın ve yönetici Özer Saraçoğlu'na gönderdiği metni yukarıda görebilirsiniz.

Galatasaray'a iki futbolcu öneriliyor metinde. Biri Didier Drogba, diğeri ise Adebayor. Sonradan dünya futbolunda isimlerini en üst perdeden duyuran iki oyuncu hakkında bilgi aktarılıyor. Günlerdir Galatasaray taraftarının düşlerini süsleyen Fildişili oyuncu henüz 25 yaşında. Fransa'nın Guingamp oynuyor. Değeri 600.000 $ civarında olarak belirtilmiş.

Metzli 19 yaşındaki Adebayor'un ise değeri 1.500.000 $ olarak not edilmiş. Galatasaray'ın Bratulara, Petrelere para yatırdığı dönem.

Galatasaray bu iki oyuncuyu transfer etseydi ne olurdu bilinmez? Belki oyuncular ülkemiz sınırları içerisinde patlama yapar ve eşine rastlayamadığımız şekilde yüksek bonservis bedelleri ile yine Avrupa'nın yolunu tutarlardı. Ya da gelirler ve az koşuyor / bitirici değil / çok agresif gibi nedenlerle memleketi biz hancılara bırakıp giderlerdir...

Sonuç ne olursa olsun "futbolcu izleme sistemi"nin (scouting) önemi ortada değil mi? Neden kariyerinin son basamağındaki adamlara eşek yükü ile para verdiğimizi ya da gelen genç yeteneklerin neden bir türlü patlama yapamadığını kafaya takmanın zamanı gelmedi mi?


Metin Oktay Anma Gecesi Video Gösterimi

Metin Oktay Anma Gecesi Video Gösterimi from t k on Vimeo.

Başlarken

Daha önce de blog yazdım. Üstelik epeyce uzun ve istikrarlı zamanlarım olduğunu da söyleyebilirim. Ancak gün oldu sıkıldım, yeri geldi yazacak birşeyler bulamadım. Şimdi yeniden, üstelik sıfırdan başlıyorum: Vişneye Çalan Kırmızı!


Galatasaraylıysan blogun isminin nereden geldiğini anlamışsındır. Değilsen bence okumaya devam etme. Seni germek istemem, sen gerilince beni de gerersin çünkü. Vişneye Çalan Kırmızı ne vaad edecek? Sadece Galatasaray. Ama sadece futbol değil. Galatasarayla ilgili herşey... İçinde sarı kırmızı olan her an, her anı, her doküman, her maç. Branş, mekan, skor fark etmeden. Kimi zaman yeşil sahadaki olaylara bakarız, kimi zaman Tevfik Fikret'te neler konuşulduğuna.


Ama sadece Galatasaray konuşacağız.

Hoşgeldin!